Viski Kulüplerine Ne Gerek Var
Selam sevgili viskiseverler. Şu anda keyifle okuyacağınızı umduğum bu yazı, web sitemiz olan theviskici.com için kaleme aldığım ilk yazım. Umarım daha nice yazılarda, etkinliklerde ve birbirinden lezzetli kadehlerde buluşuruz.
Coronavirus sebebiyle tüm dünyanın zorlu bir süreçten geçtiği günlerdeyiz. Umarım bugünlerde yaşadığımız sıkıntıları bir daha yaşamayız ve bu yaşananlardan ders alıp bu tür pandemilerin tekrarlanmaması için gerekli önlemleri alırız. Malum, son günlerde çoğu insan evlerinden çıkmadığı için ev dışı hiçbir faaliyette bulunamıyor, aileleri ve sosyal çevresiyle görüşemiyor. İşte bu noktada, günlük rutinimizin ve sosyal ilişkilerimizin ne kadar kıymetli olduğunu bir kez daha anlıyoruz. Bu karantina sürecinin daha başında mı sonunda mı olduğumuzu bile kestiremediğim şu günlerde The Viskici dostlarımla birbirinden aromatik kadehler üzerine muhabbet etmeyi, gülmeyi, dertleşmeyi, eğlenmeyi daha şimdiden çok özledim.
Kendisi de tam bir viski aşığı olan Winston Churchill şöyle demiştir: “Su, içmek için uygun değildi lezzetli hale getirmek için viski eklemek gerekiyordu. Gayretli bir çabayla viskiyi sevmeyi öğrendim.” Churchill’in bu sözündeki en önemli nokta bence son cümlesinde gizli: Gayretli bir çabayla öğrenmek. Kısacası viski, uğruna emek harcanacak ve zamanla öğrenilecek bir şeydir. Bu yüzden de ufkunuzu genişletecek, tattığınız notaları zihninizde somutlaştıracak, atladığınız tatların farkına varmanızı sağlayacak olan koku ve tat duyusu gelişmiş diğer insanlara ihtiyacınız vardır.
Bu macera dolu keşiflerle bezenmiş öğrenme sürecinin yanında, bir de ince ruhlu ve ince zevkleri olan benzer insanların oluşturduğu sıcak ambiyans ve zamanla gelişen dostluklar; viski kulüplerine, meşe fıçısında yıllandıkça olgunlaşan viski tadı verir. Sosyalleşme, mutlu ve hayatından tatmin bir insanın olmazsa olmazıdır. Viski Kulüpleri de insana sosyalleşme, yeni insanlarla tanışma ve yeni dostluklar kurma imkanı tanır; üstelik saatlerce sıkılmadan, tattığınız viski ekspresyonları üzerinden uzayıp giden keyifli bir sohbetle!
Çok sevdiğim, kadim bir dostum bir keresinde bana: “Üniversite dostlukları ne güzeldi! İş yaşamına atıldıktan sonra bu dostluklar; yerini güvenemeyeceğin, rekabet dolu, samimiyetsiz ama bol nezaketli iş arkadaşlıklarına bıraktı. Oysa burada herkes samimi, çıkarsız, üstelik birlikte içmeye bayılıyorlar!!!” Gerçekten de karantinada olduğumuz şu günlerde birisi bana: “En çok neyi özledin?” diye sorsa: “Öncesinde tadım yaparken ufkumuzu genişlettiğimiz, birlikte öğrenip, birbirimize öğrettiğimiz tadım gecelerinin ardından gece bazen saat üçlere kadar sürüp giden dost meclisimizi.” derdim.
“ Asla döktüğün süt için ağlama; bu viski de olabilirdi!!! “ Maverick. Nostaljik Western dizilerini sevenler gülümsedi bile. James Garner’ın hayat verdiği Bret Maverick haksız sayılmaz. Viski pahalı bir içki. Öyle ki, açık arttırmalarda satılan bazı özel ekspresyonların fiyatı milyon Dolar’ları bulabiliyor. Bunun çok da gündelik bir örnek olmadığının farkındayım; ancak ulaşılabilir, güzel bir viskinin fiyatı kimi zaman 200-300 Dolar bandındadır ki bu fiyat bile herkesin harcı değil. Bu noktada viski kulüplerinin bir takım avantajları devreye giriyor: kooperatif ruhu! Örneğin 500 Dolar değerindeki bir viskiyi tatmak için yanıp tutuşuyorsunuz fakat o kadar parayı bir şişeye vermeyi de gözünüz kesmiyor. Yahut o fiyata aldığınız viskiyi beğenmeme riskini almak istemiyorsunuz. Bu noktada viski kulübünüzle veya sizin gibi o viskiyi tatmaktan heyecan duyacak olan, kulüpten birkaç arkadaşınızla ortaklaşa alabileceğiniz o viskiye daha düşük maliyetle ulaşma fırsatına sahip olursunuz.
Bir başka avantajı ise değiş tokuşlar. Örneğin kulüpten arkadaşınızda o çok tatmak istediğiniz X viskisi var, sizde ise arkadaşınızın merak ettiği Y viskisi. Siz ona 5 cl’lik küçük bir şişede Y viskisinden ikram edersiniz, keza arkadaşınız da size o çok merak ettiğiniz Y viskisinden verir. Buna biz viskiciler kendi aramızda “sample”laşma deriz. Böylelikle mutluluğunuz ve tadım defteriniz kabarıp gider.
Birlikten kuvvet doğar! Bir viskisever olarak tek başınıza büyük viski firmalarının marka elçilerinden özel sunum almanız pek olası değildir. Oysa ki bir viski kulübü olarak böyle bir talepte bulunduğumuzda marka elçileri memnuniyetle sunum yapacaklardır. Bu sunumlar sayesinde viskilerin engin dünyası hakkında birçok yararlı bilgi öğrenebilir, birçok ilginç anekdot dinleyebilir ve birçok yeni ekspresyon tatma imkanına sahip olabilirsiniz. Tabii ki bu sunumların marka elçileri tarafından yapılması şart değildir. Viski kulüpleri kendi bünyelerindeki üyelerle de bu sunum ve tadım organizasyonlarını gerçekleştirebilir.
Modern dünyadaki yalnızlaşmanın, yabancılaşmanın ve bireyselleşmenin önüne geçebilmek için sivil toplum örgütleri elzemdir. Benzer hobileri ve benzer zevkleri olan insanların paylaşımları hayatta büyük bir motivasyon kaynağıdır. Daima mutluluk ve haz peşinde koştuğumuz bu kısa ömürde viskiden daha âlâ bir hedoni ne olabilir ki ? İrlandalıların atalarının dediği gibi: “Çaresi viskide değilse, dermânı yoktur!” Bir kadeh viskiyle tüm dertlerinizin çaresini bulabilmeniz dileğiyle dostlar. Slainte!!!